17 Haziran 2008 Salı

17 Haziran BERLIN

15 haziran'da uzun yolculuktan sonra, Berlin garında Bahadır Cevahir ikilisi beni aldı. Cevahir sağolsun annesinin arabasıyla gelmiş. Bavul taşımakla cebelleşmedik. Eve bavulları bıraktıktan sonra önce bahadır'la kısa bi şehir turu yaptık, duvarı falan gösterdi bana..Sonra eve döndükten sonra yorgun değilsen dışarı çıkalım bişeyler içmeye dediler. Tabi dedim. Evden dışarı çıktık, tam kreuzberg'e girdik. Ortalık türk bayraklarıyla ana baba gününe dönmüş..(kreuzberg berlin'deki küçük istanbul, dönercide alman geldiğinde “usta turist geldi” muhabbetlerinin döndüğü rivayet edilcek kadar türk nüfusun yoğun olduğu bir yer. Milli takım çeyrek finale kaldı diye dat dat kornalar, sokakta nara atanlar..türkiyeden pek farkı yoktu sanırım..neyse ilerledik "39" diye bir mekana girdik. 5 kişiyiz, ben bahadır, cevahir, bir de cevahirin mimarlık fakültesinden 2 alman arkadaşı, çocukların biri ingilizce bilmiyor, o yüzden kimsenin izole kalmaması için 3-2 bölüyoruz muhabbeti. Biz bahadırla türkçe, ecnebilerle cevahir almanca.. Mekan böyle loş aydınlatmalı, fonda çok kısık sesli değil ama muhabbeti engelleyecek kadar da yüksek sesli olmayan bir müzik, oldukça sevimli bi barmaid kız:)..Strongbow diye bi ingiliz içeceği ısmarladım, böyle oldukça hafif bir tür elma şarabı. Buzla servis ediliyor..Aradan biraz zaman geçti, Duvara Karşı, Im july'de oynayan Birol Ünel girdi mekana..Bahadır da sinema delisi, adam girdikten bir 5-10 dakka sonra “Başar abi gidelim mi yanına” dedi. Hadi dedim. Gaza gelip gittik. Merhaba, birol bey falan diye başladık muhabbete, necisiniz nesiniz gibisinden laf laf açmaya başladı. Ama abi hafif çakırkeyif olduğundan mı, yoksa bizim gözümüzde daha farklı bir imajı olduğundan mıdır nedir, pek bir kofti geldi gözüme, “bizim takım nasıl çaktı ama” dedi biz bi bahadırla bakıştık, Sonra ispanya'da bir dağ başına yerleştiğini falan anlattı, buraya gezmeye gelmiş..sonra şöyle bir cümle kurdu: “ispanya güzel kafamı dinliyom da, s.kcek kadın yok”. Biz bu cümlenin üstüne abi biz seni daha fazla meşgul etmeyelim deyip ayrıldık yanından. Çok ayaktakımı profili çizdi nedense.. Yerimize dönünce de keşke gitmeseydik, en azından gözümüzdeki değeri sıfırlanmazdı falan diye hayıflandık.
Sonra başka bir yere gidelim dedik, Havana diye bir yere gittik, kapı kapalıydı, az tıklattık falan barmen kız geldi. Meğer tek başınaymış, biraz tırsmış ondan kapıyı kitlemiş, yoksa 2ye kadar açığız buyrun diye bizi buyur etti. Girdik, zombie diye süper bi kokteyl içtik...Sonra bahadır bana kokoloji'den seçme testler falan yaptı, baya muhabbeti döndü...Eve dönüşte de 6 bira alıp cilayı çekip yattık..

Hiç yorum yok: